조회 수 3 추천 수 0 댓글 0
Tape No:9104, 10.11.2008 günü Yusuf ile yaptığı telefon görüşmesinde özetle; YUSUF'un "Sayın hocam saygılar İşçi Partisi genel merkezinden YUSUF", "Şimdi 16'sında NİĞDE'deki konferansınız ile ilgili bir problem çıktı yardımınıza ihtiyacımız var, problem şu", "Emniyetten sizin yani panelistlerin daha doğrusu yanlız sizin değil Kimlik Fotokopinizle İkametgah il muhaberenizi istemişler arkadaşlar da zor durumda kalmışlar acaba mümkün müdür bir faks çekmeniz" dediği, Y. KÜÇÜK'ün "...bu engel çıkartmaktır" dediği, YUSUF'un "Kayseri'dekinde çıkartmamışlar hiçbir şey istememişler ama" dediği, Y. KÜÇÜK'ün "Efendim biliyoruz olur mu siz de Partidensiniz" dediği, YUSUF'un "Evet" dediği, Y. KÜÇÜK'ün "Siz onları bi söyleyin şey yapın ben tabi benim bilgim de yanlış olabilir ama yanlış olsa da olmasa da ikametgah kalktı ve ayrıca onlara söyleyin YALÇIN KÜÇÜK TÜRKİYE TELEVİZYONLARI DESİNLER beni bilmiyorlar mı" dediği, YUSUF'un "Biliyorlar tabi hocam ama işte" dediği, Y. KÜÇÜK'ün "Böyle şeyler ama siz de partilisiniz yani", "...ben yüzyıldır dernekçilik yaparım" dediği, YUSUF'un "Evet" dediği, Y. KÜÇÜK'ün "Orda da verebilirsin orda bir sorun yok gelecek verilicek dersin" dediği, YUSUF'un "Tamam" dediği, Y. KÜÇÜK'ün "Tamam ben o arkadaşlarınıza söyledim benim gelmem tabiatıyla pazar günü Ankara 'ya dönme imkanlarını dönicek miyiz dönmiyecek miyiz onları araştırıcaklardı" dediği, YUSUF'un "Şöyle olabilir bilgim dahilinde sayın Mehmet Bedri Gültekin de o gün araçla Ankara 'ya gelir " dediği,
Tape No:9107, 01.11.2008 günü B. Z. ile yaptığı telefon görüşmesinde özetle; Y. KÜÇÜK'ün "Balat'a uğrayacam sonra televizyona programa gidicem o kitapları vermek istiyorum çünkü yarın da biliyorsun panele katılacam" dediği, B. Z.'nin "Evet" dediği, Y. KÜÇÜK'ün "Yoldaş gelecek bana Balat a" , "Sende gelirsin" , "Nedir yarınki panelle ilgili herhangi bir beklenti var mı" dediği, B. Z.'nin "Yani epey duyurusu yapmışlar" dediği, Y. KÜÇÜK'ün "Yapmışlar yapmışlar" dediği, B. Z.'nin "Evet evet olacak herhalde" dediği, Y. KÜÇÜK'ün "Daha sonra İstanbul Üniversitesinden hocalar bana ALEMDAROGLUyla nasıl yan yana gelirsin diye sitem ettiler" dediği, B. Z.'nin "...yani" dediği, Y. KÜÇÜK'ün "Hayır efendim benim bilgim yoktu bende ayrıca Kemal bey benim yanıma geliyor ben herkesi desteklerim bu sırada kimseyle bir sorunum yok benim peki o zaman Balat ta buluşacaz" dediği, B. Z. If you treasured this article and you would like to collect more info concerning diyarbakır eskort Bayan nicely visit our own webpage. 'nin "Tamam birden sonra tamam" dediği, Y. KÜÇÜK'ün "İşte Yoldaşla konuştum benimle bağlantı kurar seni ordanda alıp televizyona götürecekler peki görüşmek üzere " dediği, B. Z.'nin "Oldu hocam" dediği,
Dokümanın (15), (16), (17) ve (18) ile numaralandırılmış sayfalarında, Sanık Doğu PERİNÇEK'in isim ve imzası bulunan, Yalçın KÜÇÜK'e hitaben yazıldığı anlaşılan, 10 Nisan 1999 tarihli daktilo yazması mektup olduğu, mektubun (15) ile numaralandırılan sayfasında, "Önümüzde kritik bir moment var. Kuzey Irak'ta Kürt Devletinin resmileşmesi süreci. Türk ordusundaki ulusal güçler burada direnmek isteyecekler. Tabi erken seçime boyun eğerek, Kosovadaki politikalarıyla, Apo teslimatına verilen bedellerle kendilerini büyük tehlikeye attılar; direnme olanaklarını tahrip ettiler Çok riskli bir dönem bu. Ama kesinlikle direnme olacak. Başarır mıyız Türkiye olarak? Başarmak için çalışacağız. Ordu direnebilmek için 50 yıldır oluşmuş olan statüko ile hesaplaşmak zorunda. Bu kendi içinde bir hesaplaşmayı d zorunlu kılıyor. Ekonominin dışardan sabote edilmesi dahil, iç savaş etkenlerinin harekete geçirilmesi dahil, büyük tehditleri göğüslemeyi göze alması gerekiyor. "... yazdığı, (16) ile numaralandırılan sayfasında, "Halk gücü cephe öncü parti dedik. Bunlara elbette Orduyu ekleyebilmek belirleyici önemdedir. 28 Şubat bu yolu açtığı için çok önemliydi. " yazdığı, (17) ile numaralandırılan sayfasında, ... "Devlet küçük Amerika dır. Kemalist Cumhuriyet'in kalıntıları, bu devletin içinde bazı mevzilerde direnme çabasındalar. En büyük yanılgı, bu devleti Kemalist saymaktır." yazdığı, (18) ile numaralandırılan sayfasında, ... "Kardeşim, büyük umutlarımı hiçbir zaman yitirmedim ve yitirmem, ama o demirbaş umutların yanında şu süreçte büyük kaygılar içindeyim, ... Bu çok tehlikeli bir gidiştir. Doğru, devrim, ancak toplumun olağanüstü büyük tehlikeler karşısında başvurduğu bir çözümdür. Bunu da bilmez değilim. Ama bıçağın üzerinde gitmektedir sevgili vatanımız ve halkımız" yazdığı,
"PKK terör örgütü elebaşısı Abdullah ÖCALAN ile nerede, nasıl ve ne zaman tanıştığı, arasındaki ilişki, kendisinin bu kişiye hitap şeklinin nasıl olduğu, "başkanım " ve "kardeşim " şeklinde hitap ettiğinin olup olmadığı" sorulduğunda; 1989 yılında Gazi Üniversitesinde Profesör olduğunu, Planlama, iktisat ve kalkınma üzerine eğitim verdiğini, bu dönem içerisinde Abdullah ÖCALAN ve onun ile birlikte olan bazı grupların Türkiye'ye karşı silahlı bir mücadele başlattıklarını, 1984'ten bu tarafa Türkiye'ye karşı savaştıklarını, kendisinin de 1989 yılında üniversite hocalığı yaparken "Kürtler bize karşı savaşıyorlar ama ne istiyorlar'" diye düşündüğünü ve bunu Türk Halkının bilmesi gerektiğine karar verdiğini, o dönemde Haluk YURTSEVER isminde Türkiye Komünist Partisi üyesi bir arkadaşının bulunduğunu, Ankara'da Toplumsal Kurtuluş isminde bir dergi çıkarttıklarını, Haluk'un da bu derginin yazarı olduğunu, Almanya'da kaldığını, kendisinin de yukarıda belirttiği sebeplerden dolayı Abdullah ÖCALAN ile görüşmek üzere Suriye'ye gitmeye karar verdiğini ve bunun için Almanya'ya gittiğini, bu olayda kimsenin etkisinin olmadığını, kendisinin karar verdiğini, Almanya'da Haluk YURTSEVER ile buluştuklarını ve sonrasında Suriye'ye gittiklerini, gidişte normal Türk pasaportunu kullandığım,
Tape No:9107, 01.11.2008 günü B. Z. ile yaptığı telefon görüşmesinde özetle; Y. KÜÇÜK'ün "Balat'a uğrayacam sonra televizyona programa gidicem o kitapları vermek istiyorum çünkü yarın da biliyorsun panele katılacam" dediği, B. Z.'nin "Evet" dediği, Y. KÜÇÜK'ün "Yoldaş gelecek bana Balat a" , "Sende gelirsin" , "Nedir yarınki panelle ilgili herhangi bir beklenti var mı" dediği, B. Z.'nin "Yani epey duyurusu yapmışlar" dediği, Y. KÜÇÜK'ün "Yapmışlar yapmışlar" dediği, B. Z.'nin "Evet evet olacak herhalde" dediği, Y. KÜÇÜK'ün "Daha sonra İstanbul Üniversitesinden hocalar bana ALEMDAROGLUyla nasıl yan yana gelirsin diye sitem ettiler" dediği, B. Z.'nin "...yani" dediği, Y. KÜÇÜK'ün "Hayır efendim benim bilgim yoktu bende ayrıca Kemal bey benim yanıma geliyor ben herkesi desteklerim bu sırada kimseyle bir sorunum yok benim peki o zaman Balat ta buluşacaz" dediği, B. Z. If you treasured this article and you would like to collect more info concerning diyarbakır eskort Bayan nicely visit our own webpage. 'nin "Tamam birden sonra tamam" dediği, Y. KÜÇÜK'ün "İşte Yoldaşla konuştum benimle bağlantı kurar seni ordanda alıp televizyona götürecekler peki görüşmek üzere " dediği, B. Z.'nin "Oldu hocam" dediği,
Dokümanın (15), (16), (17) ve (18) ile numaralandırılmış sayfalarında, Sanık Doğu PERİNÇEK'in isim ve imzası bulunan, Yalçın KÜÇÜK'e hitaben yazıldığı anlaşılan, 10 Nisan 1999 tarihli daktilo yazması mektup olduğu, mektubun (15) ile numaralandırılan sayfasında, "Önümüzde kritik bir moment var. Kuzey Irak'ta Kürt Devletinin resmileşmesi süreci. Türk ordusundaki ulusal güçler burada direnmek isteyecekler. Tabi erken seçime boyun eğerek, Kosovadaki politikalarıyla, Apo teslimatına verilen bedellerle kendilerini büyük tehlikeye attılar; direnme olanaklarını tahrip ettiler Çok riskli bir dönem bu. Ama kesinlikle direnme olacak. Başarır mıyız Türkiye olarak? Başarmak için çalışacağız. Ordu direnebilmek için 50 yıldır oluşmuş olan statüko ile hesaplaşmak zorunda. Bu kendi içinde bir hesaplaşmayı d zorunlu kılıyor. Ekonominin dışardan sabote edilmesi dahil, iç savaş etkenlerinin harekete geçirilmesi dahil, büyük tehditleri göğüslemeyi göze alması gerekiyor. "... yazdığı, (16) ile numaralandırılan sayfasında, "Halk gücü cephe öncü parti dedik. Bunlara elbette Orduyu ekleyebilmek belirleyici önemdedir. 28 Şubat bu yolu açtığı için çok önemliydi. " yazdığı, (17) ile numaralandırılan sayfasında, ... "Devlet küçük Amerika dır. Kemalist Cumhuriyet'in kalıntıları, bu devletin içinde bazı mevzilerde direnme çabasındalar. En büyük yanılgı, bu devleti Kemalist saymaktır." yazdığı, (18) ile numaralandırılan sayfasında, ... "Kardeşim, büyük umutlarımı hiçbir zaman yitirmedim ve yitirmem, ama o demirbaş umutların yanında şu süreçte büyük kaygılar içindeyim, ... Bu çok tehlikeli bir gidiştir. Doğru, devrim, ancak toplumun olağanüstü büyük tehlikeler karşısında başvurduğu bir çözümdür. Bunu da bilmez değilim. Ama bıçağın üzerinde gitmektedir sevgili vatanımız ve halkımız" yazdığı,
"PKK terör örgütü elebaşısı Abdullah ÖCALAN ile nerede, nasıl ve ne zaman tanıştığı, arasındaki ilişki, kendisinin bu kişiye hitap şeklinin nasıl olduğu, "başkanım " ve "kardeşim " şeklinde hitap ettiğinin olup olmadığı" sorulduğunda; 1989 yılında Gazi Üniversitesinde Profesör olduğunu, Planlama, iktisat ve kalkınma üzerine eğitim verdiğini, bu dönem içerisinde Abdullah ÖCALAN ve onun ile birlikte olan bazı grupların Türkiye'ye karşı silahlı bir mücadele başlattıklarını, 1984'ten bu tarafa Türkiye'ye karşı savaştıklarını, kendisinin de 1989 yılında üniversite hocalığı yaparken "Kürtler bize karşı savaşıyorlar ama ne istiyorlar'" diye düşündüğünü ve bunu Türk Halkının bilmesi gerektiğine karar verdiğini, o dönemde Haluk YURTSEVER isminde Türkiye Komünist Partisi üyesi bir arkadaşının bulunduğunu, Ankara'da Toplumsal Kurtuluş isminde bir dergi çıkarttıklarını, Haluk'un da bu derginin yazarı olduğunu, Almanya'da kaldığını, kendisinin de yukarıda belirttiği sebeplerden dolayı Abdullah ÖCALAN ile görüşmek üzere Suriye'ye gitmeye karar verdiğini ve bunun için Almanya'ya gittiğini, bu olayda kimsenin etkisinin olmadığını, kendisinin karar verdiğini, Almanya'da Haluk YURTSEVER ile buluştuklarını ve sonrasında Suriye'ye gittiklerini, gidişte normal Türk pasaportunu kullandığım,
Designed by sketchbooks.co.kr / sketchbook5 board skin
Sketchbook5, 스케치북5
Sketchbook5, 스케치북5
Sketchbook5, 스케치북5
Sketchbook5, 스케치북5