2025.06.08 02:29
Türk Hava Yolları
조회 수 0 추천 수 0 댓글 0
Bir önceki görüşmede muhabir konusu ile ilgili olarak A. S. S.'m "... Gazete hala Kara Mehmet'in mi" diye sorduğu, Güler KÖMÜRCÜ'nün onaylaması ve kötü bir şey olacağını zannetmediğini belirtmesi üzerine A. S. S.'m "Kötü bir şey olsa ne olacak ya hayatım Allah Allah topu topu ağzına vururum yumruğu çeker giderim artık polis değilim. İşkence değil artık" dediği, If you have any questions concerning in which and how to use diyarbakır escort, you can call us at the web page. devamında yine "Baksana hiç olmazsa muhafazakâr ibne değiliz ya." Dediği, bir süre sonra A. S. S.'m "Onların konuşmasına bakma sen, bir tane bizden olan adam bunlardan 50 tanesini halleder ya, bunlar kim ya bunlar köpek ya para bunlardaymış nerde para bunlarda olsun lan ÖLÜ ADAMIN PARAYA İHTİYACI OLMAZ YANİ." dediği, devamında dün ben falan filan bu şekil .. gider ondan sonra bir bakarsın ki ağaçlarda sallanmalar var az kaldı çok az kaldı, yani sabırları çok zorluyorlar bunlar, Bunlar Türk devletinin Refleksini bilmiyorlar o refleks yalnız yakınlaşıyor onu sana söyleyeyim, bir gecede bütün her şey değişebilir yani ha bu millet de direnir mi, bu millet güç nerdeyse ona tapar, ertesi gün bakarsın o Refleksif hareketi yapanların yanında yer almış hepsi Cemil İpekçi de ben ibneyim ya ne muhafazakarlığı demeye başlamış." Dediği,
Bütün bu telefon görüşmeleri ve ifade içeriklerinden Ergenekon Terör Örgütünün Kuvayı Milliye Derneğindeki yapılanmasının Orhan PAMUK,Fehmi KORU,Ahmet TÜRK, Osman BAYDEMİR veya Sebahat TUNCEL'in öldürülmesi konusunda plan yaptığının sabit olduğu ve gerçekleşmesi halinde terör eylemi niteliğinde bulunacağının yukarıda genel açıklamalar bölümünde geniş olarak açıklandığı, Coşkun ÇALIK'm bu eylem planının var olduğunu söyleyerek eyleme katılacak olan Halil lakaplı kişinin Selim AKKURT olduğunu beyan ettiği, Muhammet YÜCE'nin ise Halil lakaplı kişinin Selim AKKURT olduğunu, bu eylemleri aralarında konuştuklarım,kimseden talimat almadıklarını ve kendiliklerinden vazgeçtiklerini beyan ettiği, Mehmet Fikri KARADAĞ ve eylem planında adı geçen diğer şüphelilerin Orhan PAMUK ve adı geçen diğer kişiler ile şahsi bir husumetlerinin bulunmadığı,tüm delillerin değerlendirilmesinden anlaşılacağı gibi bu eylemin provakatif bir terör eylemi olacağını bildikleri, Kuvayı Milliye Derneği ve dernek tüzüğünde gösterilen görünür yasal amacı ile ilgili olmadıkları kendilerine ait bölümde yazılı bulunan telefon görüşmelerinden açıkça anlaşılan , esasen maddi çıkar karşılığında aralarında herhangi bir husumet bulunmayan kişileri de öldürmeyi göze alabilecek yapıdaki Muhammet YÜCE, S elim AKKURT, Coşkun ÇALIK ve Ayhan ÇELİK isimli şüphelilerin maddi menfaat ve eylemden sonra korunup kollanma vaadi ile teklifi kabul ettikleri, esasen Muhammet YUCE'nin Coşkun ÇALIK ile yaptığı 02.11.2007 günlü telefon görüşmesinde söylediği "İyi belki çıkar da kurtarak amma koycam. Savaş çıkar da o kuyumcuları soyak o adamları", "Valla banka mankalara girek belki millet savaş telaşına düşer amma koyım, yaralı ölü, bizde gidek bankaları soyarık anıma koyım." "Benim derdim o. Yoksa ne sikerim ben Türkiye'yi amma koyim he " sözlerinden anlaşılacağı gibi yapmayı planladıkları eylemleri gerçekleştirmeleri halinde ülkenin nasıl bir hale geleceğini öngördükleri, yakalanmayı başından itibaren göze aldıkları, yakalanmamaları halinde ise bu eylemlerden dolayı ülkede çıkacak bir karışıklıktan kendi menfaatleri doğrultusunda ayrıca yararlanma düşünceleri bulunduğu anlaşılmaktadır.
Aradan birkaç gün geçtikten sonra evinde otururken Erhan'ın kendisini telefonla aradığını ve bildiği bir kulübe çağırdığını, kulübün ismini şuan hatırlayamadığını, kulübe gittiğini, kulüpte Erhan ve İsmail'in olduğunu, Erhan'ın biraz sonra Alparslan'la Osman'ın geleceğini söylediğini, yaklaşık bir saat sonra Alparslan ve Osman'ın ayrı ayrı özel otolarla geldiklerini, Alparslan'ın çok yorgun ve bitik bir halde olduğunu, Alparslan'ın Ankara'da bir işimiz var, Ankara'ya gitmemiz lazım dediğini, sonra kendisine dönerek Tekin yalnız sen Ankara'ya gelme biz iki gün sonra geri geleceğiz dediğini, sonra Osman'a dönerek o kaleşnikovu getirdin mi, nasıl sağlam mı diye sorduğunu, Osman'ın da doğrudur getirdim, arabanın bagajında, olmazsa boş bir arazide deneriz dediğini, sonrada sendeki tenekeler nasıl, sağlam mı diye Alparslan'a sorduğunu, Alparslan'ın da Osman'a bendekiler sağlam, benimkiler arabanın gözünde dediğini, bir süre sonra Alparslan, Erhan ve İsmail birlikte Alparslan'ın arabasına bindiğini, Alparslan çok yorgun ve bitkin olduğundan otoyu Erhan'ın kullanmasını istediğini, Osman'ın da kendi arabasına bindiğini ve bu şekilde yola çıktılarını, kendisinin de evine döndüğünü,
Mehmet Demirtaş isimli şahsın dayısı olduğu, Oktay Yıldırım isimli şahsı da yaklaşık 4 sene önce dayısı vasıtası ile tanıdığını,Osman dayısının kendisine Oktay Yıldırım'ın Mehmet dayısının komutanı olduğunu söylediğini, 2003 yılı Mayıs ayından 2004 yılı Mayıs ayma kadar Ümraniye ilçesinde şuan yıkılmış olan LPG istasyonunun yıkama bölümünde çalıştığını,. Oktay Yıldırımın da sürekli olarak istasyona dayısı Mehmet Demirtaş'ı görmeye geldiğini,. 2004 yılı Mayıs ayında askere gittiğini, 2005 yılı Ağustos ayında askerden döndüğünü ve 2005 yılı Ekim ayı başlarında İstanbul'a gelerek ağabeyi Murat Yiğit'in yanma yerleştiğini,. Bu dönem içerisinde Ümraniye oto sanayinde yıkama yağlama işine girdiğini ve 4-5 ay burada çalıştığını, 2005 yılı sonlarında dayısı Mehmet Demirtaş'ın yanma gelerek kendisine bir manav açalım dediği şüpheli Ali YİĞİT'in de bunu kabul ettiğini ve Ümraniye Mithatpaşa Cad. Güngör Sok. No .2/1 sayılı adresteki manavda çalışmaya başladığını, manavın hemen arkasında bulunan evde dayısı Mehmet Demirtaş'ın oturduğunu, Daha sonra bu evden taşındığını, Oktay Yıldırım isimli şahsın manavda çalıştığı dönemlerde Mehmet dayısını ziyarete geldiğini ve sık sık telefonla görüştüklerini, Ayrıca adını daha sonradan öğrendiği Mahmut Öztürk isimli şahsında manava dayısını ziyarete geldiğini,
Bütün bu telefon görüşmeleri ve ifade içeriklerinden Ergenekon Terör Örgütünün Kuvayı Milliye Derneğindeki yapılanmasının Orhan PAMUK,Fehmi KORU,Ahmet TÜRK, Osman BAYDEMİR veya Sebahat TUNCEL'in öldürülmesi konusunda plan yaptığının sabit olduğu ve gerçekleşmesi halinde terör eylemi niteliğinde bulunacağının yukarıda genel açıklamalar bölümünde geniş olarak açıklandığı, Coşkun ÇALIK'm bu eylem planının var olduğunu söyleyerek eyleme katılacak olan Halil lakaplı kişinin Selim AKKURT olduğunu beyan ettiği, Muhammet YÜCE'nin ise Halil lakaplı kişinin Selim AKKURT olduğunu, bu eylemleri aralarında konuştuklarım,kimseden talimat almadıklarını ve kendiliklerinden vazgeçtiklerini beyan ettiği, Mehmet Fikri KARADAĞ ve eylem planında adı geçen diğer şüphelilerin Orhan PAMUK ve adı geçen diğer kişiler ile şahsi bir husumetlerinin bulunmadığı,tüm delillerin değerlendirilmesinden anlaşılacağı gibi bu eylemin provakatif bir terör eylemi olacağını bildikleri, Kuvayı Milliye Derneği ve dernek tüzüğünde gösterilen görünür yasal amacı ile ilgili olmadıkları kendilerine ait bölümde yazılı bulunan telefon görüşmelerinden açıkça anlaşılan , esasen maddi çıkar karşılığında aralarında herhangi bir husumet bulunmayan kişileri de öldürmeyi göze alabilecek yapıdaki Muhammet YÜCE, S elim AKKURT, Coşkun ÇALIK ve Ayhan ÇELİK isimli şüphelilerin maddi menfaat ve eylemden sonra korunup kollanma vaadi ile teklifi kabul ettikleri, esasen Muhammet YUCE'nin Coşkun ÇALIK ile yaptığı 02.11.2007 günlü telefon görüşmesinde söylediği "İyi belki çıkar da kurtarak amma koycam. Savaş çıkar da o kuyumcuları soyak o adamları", "Valla banka mankalara girek belki millet savaş telaşına düşer amma koyım, yaralı ölü, bizde gidek bankaları soyarık anıma koyım." "Benim derdim o. Yoksa ne sikerim ben Türkiye'yi amma koyim he " sözlerinden anlaşılacağı gibi yapmayı planladıkları eylemleri gerçekleştirmeleri halinde ülkenin nasıl bir hale geleceğini öngördükleri, yakalanmayı başından itibaren göze aldıkları, yakalanmamaları halinde ise bu eylemlerden dolayı ülkede çıkacak bir karışıklıktan kendi menfaatleri doğrultusunda ayrıca yararlanma düşünceleri bulunduğu anlaşılmaktadır.
Aradan birkaç gün geçtikten sonra evinde otururken Erhan'ın kendisini telefonla aradığını ve bildiği bir kulübe çağırdığını, kulübün ismini şuan hatırlayamadığını, kulübe gittiğini, kulüpte Erhan ve İsmail'in olduğunu, Erhan'ın biraz sonra Alparslan'la Osman'ın geleceğini söylediğini, yaklaşık bir saat sonra Alparslan ve Osman'ın ayrı ayrı özel otolarla geldiklerini, Alparslan'ın çok yorgun ve bitik bir halde olduğunu, Alparslan'ın Ankara'da bir işimiz var, Ankara'ya gitmemiz lazım dediğini, sonra kendisine dönerek Tekin yalnız sen Ankara'ya gelme biz iki gün sonra geri geleceğiz dediğini, sonra Osman'a dönerek o kaleşnikovu getirdin mi, nasıl sağlam mı diye sorduğunu, Osman'ın da doğrudur getirdim, arabanın bagajında, olmazsa boş bir arazide deneriz dediğini, sonrada sendeki tenekeler nasıl, sağlam mı diye Alparslan'a sorduğunu, Alparslan'ın da Osman'a bendekiler sağlam, benimkiler arabanın gözünde dediğini, bir süre sonra Alparslan, Erhan ve İsmail birlikte Alparslan'ın arabasına bindiğini, Alparslan çok yorgun ve bitkin olduğundan otoyu Erhan'ın kullanmasını istediğini, Osman'ın da kendi arabasına bindiğini ve bu şekilde yola çıktılarını, kendisinin de evine döndüğünü,
Mehmet Demirtaş isimli şahsın dayısı olduğu, Oktay Yıldırım isimli şahsı da yaklaşık 4 sene önce dayısı vasıtası ile tanıdığını,Osman dayısının kendisine Oktay Yıldırım'ın Mehmet dayısının komutanı olduğunu söylediğini, 2003 yılı Mayıs ayından 2004 yılı Mayıs ayma kadar Ümraniye ilçesinde şuan yıkılmış olan LPG istasyonunun yıkama bölümünde çalıştığını,. Oktay Yıldırımın da sürekli olarak istasyona dayısı Mehmet Demirtaş'ı görmeye geldiğini,. 2004 yılı Mayıs ayında askere gittiğini, 2005 yılı Ağustos ayında askerden döndüğünü ve 2005 yılı Ekim ayı başlarında İstanbul'a gelerek ağabeyi Murat Yiğit'in yanma yerleştiğini,. Bu dönem içerisinde Ümraniye oto sanayinde yıkama yağlama işine girdiğini ve 4-5 ay burada çalıştığını, 2005 yılı sonlarında dayısı Mehmet Demirtaş'ın yanma gelerek kendisine bir manav açalım dediği şüpheli Ali YİĞİT'in de bunu kabul ettiğini ve Ümraniye Mithatpaşa Cad. Güngör Sok. No .2/1 sayılı adresteki manavda çalışmaya başladığını, manavın hemen arkasında bulunan evde dayısı Mehmet Demirtaş'ın oturduğunu, Daha sonra bu evden taşındığını, Oktay Yıldırım isimli şahsın manavda çalıştığı dönemlerde Mehmet dayısını ziyarete geldiğini ve sık sık telefonla görüştüklerini, Ayrıca adını daha sonradan öğrendiği Mahmut Öztürk isimli şahsında manava dayısını ziyarete geldiğini,
TAG •
Designed by sketchbooks.co.kr / sketchbook5 board skin
Sketchbook5, 스케치북5
Sketchbook5, 스케치북5
Sketchbook5, 스케치북5
Sketchbook5, 스케치북5